in , ,

Alpine Türkiye yollarında

AUTOSPEEDMAGAZINE.COM – Renault Group’un ikonik Fransız premium spor otomobil markası Alpine, Uludağ’da gerçekleştirilen ve markanın adını aldığı Alplerin ruhundan esinlenilen lansmanı ile Türkiye’ye giriş yaptı.

Alpine A110 modelinin üç önemli versiyonu olan A110, A110 GT ve A110 S modelleri, motor sporları tutkunları ve tüm spor otomobil meraklıları için satışa sunuldu.

Alpine’in Türkiye satış fiyatı ise A110 için 5 milyon 900 bin TL, A110 GT için 6 milyon 800 bin TL ve A110 S için 7 milyon TL olarak açıklandı.

İstanbul Sarıyer’de yeni açılan ve A110 modelinin satışının gerçekleşeceği Alpine Center İstanbul, markanın uluslararası genişleme stratejisi çerçevesinde dünyadaki 155. satış noktası olurken; Türkiye ise uluslararası pazarda Alpine’i temsil eden 5. ülke oldu.

Alpine’in satışa sunulan üç versiyonunda da 4 silindirli 1.8 turbo motor ve çift ıslak kavramalı Getrag yedi vitesli otomatik şanzıman kullanıldı. Ön ve arka çift salıncaklı süspansiyon sistemi ile performansa ve konfora dayalı sürüş deneyimine odaklanıldı. Yüksek performanslı Brembo Fren Sistemi ve 320 mm fren diski ile sürüş güvenliği maksimum seviyeye çıkartıldı.

Alpine A110’un tüm versiyonlarının gövdesi yüzde 96 alüminyum yapıda, yüzde 44 ön ve yüzde 56 arka ağırlık dağılımı olacak şekilde dizayn edildi. Böylece A110’a hafiflik ve çevik hareket kabiliyeti kazandırıldı. A110, tüm bu özellikleri sayesinde 0’dan 100 km hıza 4,2 ila 4,5 saniyede ulaşabiliyor.

A110’un her versiyonunun öne çıkan birbirinden farklı özellikleri bulunuyor. Örneğin A110’un boş ağırlığı 1102 kg, A110 GT’nin boş ağırlığı 1119 kg, A110 S’in boş ağırlığı ise 1109 kg. A110 252 beygir gücüne ve 320 Nm maksimum torka sahipken, A110 GT ve A110 S versiyonları 300 beygir gücüne ve 340 Nm maksimum torka sahip. A110 ve A110 GT versiyonları 250 km/sa maksimum hıza ulaşabiliyorken, A110 S aero kit olmadan 260 km/sa hıza, aero kitle birlikte ise 275 km/sa hıza kadar ulaşabiliyor. A110 S ayrıca yüksekliği ile diğer modellerden ayrılıyor. A110 ve A110 GT’de yükseklik 1,252 mm iken, A110 S’te yükseklik spor şasi ile birlikte 4 mm düşürülerek piste daha uygun hale getirildi.

Alpine A110, ikonik dış görünümünde dar açılı arka cam, yanlarda bulunan akış çizgisi ve yan imza, önünde bulunan merkezi karakter çizgisi ve yardımcı lambalar, arkasında bulunan ana karakter çizgisi, genişletilmiş kemerler ve arka karakter çizgisi öne çıkıyor.

İç mekanda kullanılan Sabelt marka koltuklar, versiyona göre Bucket veya Comfort tipi koltuklar ile deri veya mikrofiber döşeme olarak kombinlenebiliyor. 13,1 kilogramdan başlayan ağırlığa sahip Sabelt koltuklar otomobilin hafifliğine büyük katkı sağlarken, farklı renklerdeki dikiş detaylarıyla daha fazla kişiselleştirme seçeneği sunuyor. İç kapıda kullanılan gövde rengi ile aynı renkteki eklentiler, modelin iç ve dış görünümü arasında bütünlük sağlıyor. Araçta Focal Premium ses sistemi kullanılıyor.

A110 S versiyona özel siyah ya da karbon tavan, turuncu emniyet kemeri, aero kit, semi-slick lastikler gibi opsiyonel özelliklerin yanında; tüm versiyonlarda geçerli Alpine Atelier, birbirinden çekici gövde ve jant renkleri ile kullanıcılara daha fazla kişiselleştirme olanağı sunuyor.

Üç farklı versiyon

Alpine A110, efsanevi Berlinette geleneğini sürdürürken aynı zamanda orijinal Alpine heyecanının saf ifadesini sunuyor. Klasik Alpine deneyiminin modern halini en yoğun şekilde yaşatan bu versiyon, çeviklik ve performans sergiliyor.

Alpine A110 GT, zarafet ve performansı bir arada sunan bir Grand Tourer. Kahverengi iç tasarımı ve ikonik dış görünümüyle sürüş deneyimini konforlu ve heyecan verici bir boyuta taşıyor.

Alpine A110 S, performansı zirveye ulaştıran ve enerjisini sportif tasarımıyla pistlerden yollara taşıyan sıra dışı bir deneyimin kapılarını aralıyor.

Tarihinde zaferler var

Alpine, 1955 yılında motor sporlarına tutkuyla bağlı bir genç olan Jean Redele tarafından kuruldu. Markasının ismine, en sevdiği oyun alanı olan Alpler ilham oldu. Türkiye’de satışa sunulacak olan A110 modelinin atası olan 1962 model ilk A110, Alpine markasının yükselişe geçtiği önemli bir adım olarak tarihe geçti.

1970’lerin başında ralli yarışlarının elitleri arasına giren Alpine, Monte-Carlo Rallisi’nde iki kez pisti tekeline aldı ve 1973’te “Dünya Ralli Şampiyonu” unvanını kazanan ilk üretici oldu. Böylece Alpine efsanesi doğdu.

Renault Grubu’nun Formula 1 başta olmak üzere motor sporlarındaki temsilcisi olan ve rekabet duygusunu kanında taşıyan Alpine, motor sporları yarışlarının yıldızı olan “24 Hours of Le Mans” yarışında ve dünyanın en önemli dayanıklılık yarışlarında zaferler kazandı.

Written by admin

Yenilenen Peugeot 3008 bu yaz Türkiye’de

Hollandalı Carver Türkiye’de